2 Şubat 2013 Cumartesi

Ha Hayt....:)

Oh ne güzel oldu yazımın başlığı. Hayata olsun bu ha hayt hallerim, burun kıvırmalarım, senelerdir kullandığım gözlüğümü bi kenara atmalarım, güneş gözlüğümü de saçlarıma takmalarım:) evet senelerdir hayalini kurduğum bir hayalim gerçek oldu. benimle özdeşleşmiş artık bir organımmış gibi hissettiğim gözlüğümü artık kullanmıyorum:) Nasıl mı, lazerle tabi ki de. Korka korka gittiğim, ah o kirpiklerimi nasıl sıkıştırıcaklar diye ölüp ölüp dirildiğim, beklediğim kadar korkunç olmayan ufacık kısacık bir operasyondu. Ama ben hali hazırda heyecandan ölüp biten bir tipim. En ufacık şeylerde kalbim küt de küt, güm de güm. İşte böyle. Her neyse, benim gibi böyle lazer olmak isteyen ama korkudan olmayan varsa hiç yazık etmesin zamana, hemen gitsin.

Kısacık da bahsedeyim. Ben yaklaşık 16 senedir kullanıyorum bu mereti ( ay bunu da söylemeyi çok isterdim, şimdiye kısmetmiş) aslında kullanıyordum:) 5 sene kadar önce bi kez gitmiştik, bu arada hastaneyi de söyleyim tabi. Dünya Göz.Dr. Haluk Talu. O zamanlar başka bir doktora muayene olmuştum. O doktor şimdi yokmuş. o zmanalar kornea sivrilmesi var dedilerdi,yapmadıydılar. Neyse zar zor cesaretimi topladım bu sefer, gidiverdik. Muayeneden sonra ameliyat için herhangi bir engel olmadığını söyledi doktor bey,ertesi güne saat vererek. Bir sonraki gün, erkenden gittik. bir başka bölmeli yere aldılar beni. gözüme iki damla damlatarak uyuşmasını sağladılar. Zaten bayağ bi insan vardı ameliyat olacak, sıra da bana hemencecik geldi. Önce bir odaya aldılar, beyaz bi makine var ortada. o gün gözümün önünden gitmedi o şey. Hiç canı yanmıyor insanın da ben işte heyecandan kasıldım biraz. bir kapakçık oluşturuyorlarmış o makinada. şimdi ben latincelerini telaffuz edemiycem. Çok da hatrlamak istemiyorum. Çok kısa sürüyor zaten. Çok ilginç şu göz ya. ne yaptılarsa o makinada bi ara görüş gitti. karanlık bile yok. garip. En zor kısım(!) da buydu zaten.

Sonra diğer odaya geçtik. ama ben dedim ya azıcık kasıldım diye, çıkınca oturttular beni, herkese bunu yaptılar mı bilmiyorum. Sıradaki hasta çıkınca beni aldılar. Daha geniş bir oda. ortasında yere yakın bir sedye/yatak , üstünde makinamız:) yattım. Çok basit bir işlem. Işığa bakıyoruz sadece. Doktorlar konuşuyorlar. Hatta bi ara gözlerimin renk dağılımından harelerinden bahsettiler. Yeşildir gözlerim. Bayan olan  daha önce böyle bir göz görmediğini söyledi:) Yaf, gözlerim tıp literatürüne geçecek cinsten yani:) Orası da çok kısa sürüyor, çıkarıyorlar ve eşime kavuşuyorum. Onu çıplak gözle böyle net görmek de hoş. ( aramızda espri yapıyorduk önceden, ben diyordum beni beğenmezsin gözlüksüz; o da diyordu sen beni farklı görmüş te şimdi benzetemezsen, walla boşanmaya kadar götürüyorduk muhabbeti :P )
Hemen güneş gözlüğümü takıp çıktık, alev alev yanıyor, acıyor,batıyor. Kötü bir his yani. Ben yine de şanslıydım, bu yanmalar batmalar 2-3 saat sürdüler. sonra şükür ki o kadar şiddetli olmadı. Kaşınmadı da. Her saat başı damla damlattık zaten. O biraz rahatlattı. Damlaları damlattıktan sonra gözünüz açılmıyor zaten. Biraz da stress olduğu için uyuyorsunuz. Eşimden Allah razı olsun ve 3 gün kaldığım arkadaşlarımdan. Ertesi gün kontrole gittik. Ölçümler oldu yine ve sonuç mükemmel. Bikaç gün ellemiyorsunuz yıkamıyorsunuz gözlerinizi. Ben hala cesaret edip yıkayamadım, siliyorum yüzümü. Hala yakınlar birazcık bulanık, bu da bikaç günde geçicekmiş. Uzaklar da o kadar net. Süper bir duygu. Hayata yeni gözlerle:))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder