18 Eylül 2013 Çarşamba

uff puff hatta pöffff

Yorgunum argınım bitkinim. ne olacak bu halim bilemiyorum. Bu bebekçik hal bırakmadı bende:) Hep uyku hali. 3 aydan sonra bitmiyor muydu şu şikayetler? Sanki benim yeni başladı. İşe de alışamadım. Yaz tatili iyiydi de okul öğrenciler 2 gündür kendimde değilim sanki. umarım bikaç güne geçer. önerisi, bi bildiği olan lütfen yazıversin ne yapmak gerek ki???

16 Eylül 2013 Pazartesi

Tavsiye Kanalı'ndan Sürpriz

Bir süre önce Tavsiye Kanalı'na üye olmuştum. En son kampanyası d-shopping 'e katılmıştım. 2 gün önce kargom geldi. İçinden d-shopping sonbahar kataloğu, indirim kuponları ve çok şeker bir ped çantası çıktı. Ben çok gerekmedikçe internetten alışveriş yapmıyorum. bir türlü alışkanlık kazanamadım. Kataloğu incelediğimde dikkatimi çeken fiyatlar ve ürün çeşitliliği oldu. Gerçekten her türden ürün, elektronik, mutfak ürünleri, spor ve hobi ürünleri uygun fiyata bulunmakta. Sizler de www.dshopping.com.tr 'den ya da 0212 464 64 64 'ten siparişleri verebilirsiniz. Tavsiye meleği olmak için de tıklayın. lütfen.

11 Eylül 2013 Çarşamba

Antalya Gezisi:)

Bu yaz tatilimizin 1 haftasını Antalya Side'de geçirdik. Selge Beach Resort'ta. Güzel kalabalık bir hotel. Aileler için mükemmel. Yabancı turistler de aileleriyle. Yalnız kız yada erkek grup yok denecek kadar az.
Tatilimizin bir gününde de araba kiralayıp Antalya çevresini gezdik. Geçen sene Kemer'de kalmıştık. Antalya'nın sol tarafını gezmiştik. Bu sefer de diğer yarısını gezdik gezebildiğimiz yere kadar.Biz zaten Side'deydik. Ordan hemen Manavgat'a geçtik. Şelaleyi gördük. Çok geniş fakat alçaktan dökülüyor. Yine de görmeye değer.


Burası da şelalenin arkası. Dinlenmek için çok güzel düzenlenmiş. Hamaklar da var.
Evet çoğunuz biliyordur bu meyveyi. Ama biz Trakyalılar gibi bilmeyen de çoktur. Kaktüsün meyvesi. Soyulup yeniyor. Tadı da fena değil. Armut kavun karışımı bişey.


Bu baktığımız da Titreyen Göl. Zaten dalga var, nasıl titrermiş demeyin. Kenarlarda daha çok belli oluyor. Dalga gibi değil, gerçekten biri gölü sallıyor gibi. Bana inanmayanlar mecbur kalkıp gitsinler:)






Bu fotoğraflar da Side Antik Kenti'nden. Son 2 foto müzeden. Size tavsiyem mutlaka müzekartınız olsun. Oraya gittiğinizde yoksa bile alın. girdiğiniz yerlerde karttan daha fazla ücret ödersiniz.


Side Amfi Tiyatrosu. Düşündüğümden daha büyük.



Apollo Tapınağı.



Aspendos. Antalya'da en çok görmeyi istediğim yerlerden biriydi. Ama gördüğümde biraz hayal kırıklığına uğradım. Tiyatrosu Side'ninkinde daha küçüktü. Çok dik ve havasız. Tadilattaydı üst kısmı. Ama Sİde'ninki kadar zarar görmemiş. Tiyatronun arka tarafında da yerleşke var. Daha tam olarak çıkarılmamış. Bazı yerler eksik.
Veee öğlen yemeği. Aspendos'tan çıkınca sol tarafta Kale köşk diye bir yer. Pek öyle köşke kaleye benzediği yok. ama gözlemeler bir harika. Yaşlı bir çiftin. Teyzemiz açıyor, amcamız servis yapıyor. Her çeşidinden söyledik. Kıymalı, peynirli,ıspanaklı, patatesli. En çok patatesli beğenildi. peynirli ve kıymalı da fena değil. ıspanaklı çok kuru olmuştu. ama sevenler deneyebilir.





Sıradaki durağımız Perge. Üstteki tiyatro, alttaki stadyum. Yerleşkeye giremedik. Çok fazla vakit alıyor gezmek. Ve antalya çok sıcak. Bol bol su için. Ve hamileyseniz:) çok dikkatli olun.





Burası Kurşunlu Şelalesi. Park oldukça büyük. Koca günün yorgunluğunun üstüne pek çekilmişyor aslında. Çokça merdiven inip çıkmanız gerek. Çıkışa yaklaşırken kahve kokuları duyuyorsunuz, canınız çekiyor ama zamanınız yoksa içemiyorsunuz:( umarım sizin zamanınız olur içmeye...



Antalya merkezden gerisin geri Alanya 'ya döndük. Biraz geç oldu vakit. Damlataş Mağarası'na zor yetiştik. Zaten küçük bir mağara. 5 dk yetiyor insana. Ve görülmeye değer kesinlikle.




Artık hava karardığı için makinam çok iyi çekmedi. Ama Alanya'ya bayıldım. Çok güzel bir yer. Alanya Kalesi. Bulunduğu yer mükemmel. Kesinlikle gidip görülmesi gereken yerlerden.
Antalya maceramız bu kadar. Sizin de görüp gezmeniz dileğiyle...

9 Eylül 2013 Pazartesi

Bugün doğdum ben:)))

Hala çocuk gibi sevinebilir mi insan doğum günlerinde:) Kıkır kıkır oluyorum biri kutladığında beni. Yeniden çocuk oluyorum, masum oluyorum, şımarık oluyorum... Yaş alıyormuşum, yaşlanıyormuşum hatta kimin umurunda, büyüyorum ben her gün, her sene. Yeni şeyler öğrenerek ama hep öğrenerek. Çünkü nedense öğrendiklerimi uygulayamıyorum, şöyle deneyimliyim diyemiyorum. Hep farklı olaylar ve söylediğim tek şey"ben olsam böyle yapmazdım, bu benim aklıma hiç gelmedi" . Her karşılaştığı insanı, her olayı, her şehri minnacık bir çocuk şaşırmasıyla karşılıyorum. Ben büyümüyorum, büyüdüm diyemiyorum. İyi ki diyemiyorum.
Bugün doğdum ben:) İyi ki doğmuşum, mumlarım olmasa da pastamın üstünde hatta pastam bile olmasa.... 

4 Eylül 2013 Çarşamba

Kışlık Şeyler-2



Bunlar da melemenliklerim. Biberleri azıcık kavurup, rendelenmiş domateslerle beraber kaynatıyoruz ve sıcak sıcak kavanozlara dolduruyoruz. Kapağını kapatıp ters çeviriyoruz. Ertesi gün soğumuş kavanozları dolaba koyabilirz.

Kışlık Şeyler:)

Yaz bitti bitiyor, kış yaklaşıyor. Hatta rüzgarıyla çoktan hissettirdi soğuk kendini. Dün çok güzeldi ama bugün serin artık. Birkaç hafta önce başladım kışlık hazırlığına. Çoğu bitti zaten. Azıcık salça yapmayı denedim, öyle kışlık falan değil, evde ancak bir zamanlık oluyor. Çok domatesiniz ve zamanınız varsa yapabilirsiniz siz. Ben azıcık kahvaltılık yaptım. Domates ve biberler kendi bahçemizden. Bu kadar domatesten ufacık kavanoz çıktı.




Domatesleri kabuklarıyla doğradım ve kaynattım. Kaynamış erimiş domatesleri kevgirden geçirdim bir daha kaynattım. Normalde odun ateşinde falan kaynasa süzmeye çok gerek yok ama evde bu mümkün değil tabi o yüzden tülbentle süzdürdüm 1gece falan bekledi. Yağla biraz kavurup kavanoza koydum. Bu sabah açıp başladık yemeye. İçine istediğiniz herşeyi koyabilirsiniz. Ben biraz ceviz, nane, kekik,pul biber tuz koydum, sarımsak da çok iyi olur tabi eğer evden çıkmayacaksanız.