İğneada

Haftasonu kaçamağı durağımız İğneada'ydı. Kırklareli'de Karadeniz'in kıyısında,çok sapa bir yerde, hatta ulaşamayacağınızı düşündüğünüz ama gittiğinizde değdiğini anladığınız ender yerlerden biri. Istranca dağlarının ardında böyle nadide bir yer olacağını düşünemiyorsunuz. Dağlar da çok güzel,fakat yine de deniz, ille de deniz:) Istrancalarda yol çalışması vardı, bu da biraz uzattı yolu, zaten yavaş yavaş gidebiliyorsunuz durum da böyle olunca iyice yavaşladık. Demirköy... İğneada'dan önceki ilçe.

Bu kadar küçük zannetmeyin. Bu alt tarafta bikaç evden bazıları. Demirköy tepeye kurulmuş bir yerleşke. aşağısı sanki uçurum.

İğneada'nın sahili.Küçük bir sahil kasabası.

Bursa usulü köfteli pide.

Bu görünen köy de Bulgar köyü, Rezova. Bizim Türk köyü Beğendik ile karşı karşıya. Arada sadece doğal sınır olarak bir dere var.

Yolun iki yakası da ağaçlarla kaplı. Koskocaman ormanlar. Upuzuuuuun ağaçlar, çam,meşe, adını bilnediğim bir sürü ağaç. Longoz ormanları meşhur fakat biz gidemedik.

Yemyeşil ormanlar...

Dupnisa Mağarası. 2 kısımdan oluşuyor: Sulu ve kuru mağara. Toplamda 2800 m. Yer yer daralan buz gibi havaya sahip bir mağara.Sarkıtlar dikitler mevcut.

2 el birleşecek gibi.

Limanköyün alt tarafı. Çook güzel.

Tatilimiz başladı, gezmekten başka bişey yapabilir miyim bilemiyorum:))